Casablanca filminden bilirsiniz. Gizemlidir, egzotiktir Fas. Dar sokaklarında Afrika, Endülüs ve Osmanlı izlerini taşıyan Fas’ta, çay günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası.
Dostlukların, iş bağlantılarının, misafir ağırlamalarının vazgeçilmezidir naneli Fas çayı. İngiliz tacirlerin Fas Sultanına sunarak tanıştırdıkları çay, zamanla Fas’ın sıcak yazlarında ferahlık vermesi için taze naneyle servis edilmeye başlanmış. Kırım Savaşı sırasında, alışılmış ticaret yollarının aksamasından dolayı, yeni ve güvenli ticaret rotaları belirlemeye çalışan Cebelitarıklı İngiliz tüccarlar, o zamanlar Doğu’dan gelen çayın tüm Avrupa’ya dağıtımını ellerinde bulunduruyorlarmış. Bu sebeple, Fas sultanını kendilerine güvenli geçiş sağlaması için ikna ziyaretlerinde, Zheijiang bölgesinin yeşil çayını gunpowder olarak ikram etmişler. Sultan çayı o kadar çok beğenmiş ki, sarayında sürekli bulundurulmasını istemiş. Saraydan sokaklara yayılan çay ritüeli, zamanla Fas evlerinde, işyerlerinde, hararet kesebilmesi için, taze nane yaprakları servis edilen bardağın içine sıkıştırılarak, gümüş demliklerde yeşil çay demlenerek servis edilmeye başlanmış.
Bugün de, turistlere alışverişlerini daha uzun sürdürebilmeleri için, aynı şekilde sunulan Naneli Fas Çayı, belirli bir mesafeden, gümüş çaydanlıklardan Fas yöresel motiflerini taşıyan cam bardaklara dökülerek servis yapılıyor.
Kapalıçarşı’da turistlere zorla içirdiğimiz Oralet’ten daha iyi bir tercih olduğu kesin.