ჩაი იიდირ.
İ nsanın içini ısıtırken sohbetinde kıvamını ayarlar.
En çok da ş airler sever çayı. Çay ile ş iir dosttur.
çayın rengi ne kadar güzel,
საბა საბა,
açık havada!
hava ne kadar güzel!
o ğ lan çocuk ne kadar güzel!
çay ne kadar güzel!
bu ş ehirde ya ğ mur altında dola ş ılır
limandaki mavnalara bakıp
ş arkılar mırıldanılır geceleri.
bu ş ehrin sokakları çoktur,
binlerce insan gelir gider sokaklarında..
მისი ak ş am çayımı getiren
ve bir beyaz rus olmasına ra ğ men
ho ş uma giden garson kadın bu ş ehirdedir.
bu ş ehirdedir ....
ორჰან ველი
-----------
İ ki çay söylemi ş tik orda , biri açık,ke ş ke yalnız bunun için sevseydim seni.
ჯემალ სურეა
---------------
ბასიტი ya ş ayacaksın ბასიტი
Sanki birgün ya ş amın sona erecekmi ş gibi basit,
ჩაი, სიმიტი, პეინირლე.
ნაზიმ ჰიქმეტი
Çay henüz her ş ey bitmedi demektir..'
ცეზმი ერსოზი
---------------
anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi e ğ er.
შეიძლება იუსელი
-----------------
' çay içmeye gidenler vardı ak ş amüstü, parklara gidenler de
duruma uymak kısaltıyordu günlerini artamayan eksilmeyen bir hüzünle..'
თურგუთ უიარი
---------------
' bir çay barda ğ ını ba ş ka ba ş ka tutan ellerin beceriklili ğ i mı?
görülmedi ğ i gibi
ama var mıydı sanki görülmek isteyen
var mıydı bir ş eyler bekleyen yüre ğ imin eskittiklerinden..'
ედიპ კანსევერი
-----------------
çay barda ğ inda
bırakılan dudak payı
კადარის ნაღველი
უზაკ კალამამი
გოზლერინი
სუნაი აკინი
---------------
yumulu avucunda bir korku:dü ş er para..
az ekmek,bir tutam çay, sonra küçük bir ş i ş e
yakacak ispirto ş i ş ede parmak kadar
ve çok ya ş lı bakkal,sabah,kenar mahalle.
annesinin herhalde bir gaz oca ğ inda
kaynatıverece ğ i.. ve katıksız ekmek..
içecek sevinerek okula yeti ş ecek
biraz çay so ğ uklarda.. ne kadar acı ş u dünya
ბეჰჩეთ ნეკატიგილი